Bırak İhvan’ı, Chucky’nin canı bize emanet!
Ceyda Karan ceydak22@gmail.com
11 Nisan 2014 Cuma
“Bir insanı öldüren, tüm insanlığı öldürmüş olur” diye yazılmış kutsal kitaplarda...
Tekrar tekrar dile getirilir, özellikle de dini benimsetmeye çalışan programlarda. Sonra uygulamalara bakarsınız, bir de ne görürsünüz, idam cezaları tariflice anlatılmış. Mesela recm, hani cemaatin toplanıp taşlaya taşlaya insan öldürmesi yahut Suudi Arabistan’da kılıçla kelle indirmek... İran’da daha ‘teknolojik uygulamalar’ var, vince asıyorlar, ama illa ki cemaat de izliyor. Sanki sirk izlermiş gibi!..
Bizim gibi sözde demokratik ülkelerde darbe süreçleri dışında pek resmî idama rastlanmadı, en azından son 40 yılda... Biz işimizi biliriz, idam yerine ‘yargısız infaz’da epey ‘başarılara’ imza atmış bir gizli polis, devlet teşkilatımız oldu. Bunlara mütedeyyin aydınlarımızın fazla ses çıkardığını da işitmedik.
Bugünlerde ise iki lafından biri din, iman olanları bir ‘idam cezası karşıtlığı’ sardı ki sormayın! Demokratlara, sosyal demokratlara, liberallere, sosyalistlere Mısır’da darbeci yönetimin yargısının 529 kişiye yönelik idam kararının hesabını sormaya kalkışıyorlar. Sanki karşı çıkmıyorlarmış gibi! CHP’li birçok vekil idam kararını kınayıp AKP’nin önce nazlandığı bildirinin yayınlanmasına öncülük etmişken, demagojiye de başvuruyorlar. Neymiş, Mısır’da Müslüman Kardeşler’in yenilgisinden CHP haz duymuş.
Sanırsınız asıl dertleri insan canı! Ya zekâ noksanlıklarına vermek gerek, ya hinliklerine... Zira herhalde bu ülkede idam cezalarına karşı çıkanların yüzde 99,9’u namuslu sosyalistler, liberaller ve demokratlardır. Kalanı da aslında çoğu ‘adalet’ dendi mi, kol kesmeye, kafa koparmaya, recme belki de içten içe heveslidirler de, çağın ruhu icabı susarlar. İdam cezasına, yani insan canının geri dönüşü olmayacak şekilde devlet eliyle alınıp cinayet işlenmesine ilkesel olarak itiraz etmekle alakaları yoktur yani.
Mesela içlerinden bir zıpçıktı çıkmış, Kars’taki çocuk cinayetinden sonra buyurmuştu; “Bunu kim yaptıysa gebertilmeli” diye... Bu ‘gebertme’ merakını Twitter’da parayla tutulmuş Aktrollerin ‘geberberkin’ hachtag’lerinden de anımsıyoruz. Bunların Suud koyun gibi insan boğazlarken, İran insanları vince asarken, idam cezasına karşı kampanya yaptıkları filan görülmemiştir. Anlaşıldığı üzere bu kesim için ‘kendisinden olmayan insanın bir değeri yoktur’.
Bu ülkenin demokratlarının, liberallerinin, sosyalistlerinin, komünistlerinin, anarşistlerinin ve tüm namuslu insanlarının bunlara verilecek hiçbir hesabı olamaz. Bir, zaten Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri idama karşı duran, yargısız infazları ortaya çıkartan, bunun için ölümü göze alan hep onlar oldu. İki, Kürtleri satırla doğrayan, laik aydınları domuz bağıyla öldüren Hizbullah’a bile ses çıkartmayanların kimler olduğu ise herkesin malumu.
İnsan olduğum için son kez tekrar edeyim. Mısır’da askerî darbe sonrası çatışmalarda şiddete başvurdukları, cinayet işledikleri ithamıyla 529 insanın iki günde jet hızıyla yargılanıp idama çarptırılmasına en şiddetli biçimde kınar, karşı dururum. Onları siyaseten savunmak gibi bir zorunluluğum hiç yoktur ama içlerinde cinayet işleyen olmuşsa bile idam edilmelerine onay vermem.
Bizler idama okuma yazma öğrendiğimiz günden bu yana karşı çıktık. İster el-Kaideci Chucky (hani jandarma öldürdüğü için sevaba girdiğini sanan zat) için olsun, ister mezhepçi Müslüman Kardeşler için... Bizim için insan hayatını ister seküler, ister ruhani hiçbir otorite alamaz. Bu hümanizmin, bu özgürlükçülüğün bakış açısıdır. Bu yüzden Mısır darbesinin arkasındaki Suud’un bozuk atmasından etkilenmeyiz. Hesap soracaklarsa, meydanlarda dün esip köpürürken, bugün el Kadı’nın ikazları sonrası ‘kısık sesle şov yapıp’ topu ‘sivil toplum örgütlerine’ atanlardan sorsunlar.
ceydak22@gmail.com
Twitter: @ceydak