TARIK ZİYA
EKİNCİ
Artık hiç
kimse kendisini hukuk güvencesi altında hissedemez. Bu vahim gidişi önlemenin
tek yolu, aklıselim sahibi yurttaşların ülkeyi kurtarmak için bir demokrasi
cephesi kurmaları ve faşizme karşı mücadele etmeleridir.
Dün, hukukun
evrensel kuralı olan makbline şamil (geriyi doğru işlemez) kanun çıkarılamaz
hükmü yok sayılarak bir anayasa değişikliği yapıldı. Bu değişikliğin vahim
sonuçları var:
1-
Türkiye'de hukuk devleti tümden yok edilmiş, keyfi bir hukuksuzluk dönemi
başlamıştır. Artık hiç kimse kendisini hukuk güvencesi altında hissedemez.
Sayın Erdoğan'ın sözünü ettiği "Yeni Türkiye" hukuksuzluk,
kuralsızlık ve keyfiliğin hüküm sürdüğü bir Türkiye olacak.
2- AKP
yöneticilerinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sıkça kullandıklarımilli irade kavramı
ayaklar alınmış, yok sayılmıştır.
3- Evrensel
hukuka aykırı olan bu değişiklik anayasanın temel felsefesine de aykırı olduğu
halde iptali için dava açmanın yolu kapalıdır. Çünkü anayasa değişiklikleri
yalnız şekil bakımından denetlenebilir. Özü aleyhine aykırılık davası açılamaz.
Kaldı ki, dava açmayı sağlayacak çoğunluğu bulmak da olanaklı görünmüyor.
4- Anayasada
yapılan değişikliğin bütün parlamenterlerin dokunulmazlığını geçici olarak
askıya aldığı iddiası büyük bir yalandır. Amaç sadeceKürt milletvekillerini
meclisten çıkarmak ve tutuklatmaktır. Diğer partilerden vekiller hakkında
hiçbir işlem yapılmayacak. Ya da göstermelik olarak 1-2'sinin ifadesi alınacak.
Ama Kürt milletvekilleri için sürek avı başlatılacak ve sürüklenerek zorla
cezaevlerine taşınacaklar.
5-Kürt
milletvekilleri meclisten çıkarıldıktan ve HDP işlevsizleştirildikten
sonra yapılacak erken bir seçimle AKP anayasayı değiştirmek suretiyle çoğunluğu
elde etmeyi ummakta ve başkanlık rejimini ihdas etmeyi planlamakta...
6- Kurulması
düşünülen "Türkite Tipi Başkanlık" sistemiyle ülkede tek kişinin
hakim olduğu kanlı faşist bir dikte dönemine geçilecek.
7-Bu vahim
gidişi önlemenin tek yolu, aklıselim sahibi yurttaşların ülkeyi kurtarmak için
bir demokrasi cephesi kurmaları ve faşizme karşı mücadele
etmeleridir. (TZE/ÇT)
*
Fotoğraf: Hakan Burak Altunöz - AA / Trabzon

Tarık Ziya
Ekinci
18 Şubat
1926’da Lice’de doğdu. İstanbul Tıp Fakültesi’ni bitirdi. 1965’te Türkiye İşçi
Partisi’nden Diyarbakır milletvekili seçildi. 12 Mart’ta Diyarbakır Sıkıyönetim
Cezaevi’nde “Kürtçülük” propagandası yaptığı iddiasıyla TCK’nin 142/1
maddesinden üç yıla mahkûm oldu ve iki yıl tutuklu kaldı. 12 Eylül 1980 darbesinden
sonra da beş kez tutuklandı. 1982-1989 döneminde Paris’te kaldı. Kürt sorunuyla
meşguliyetini, düşünmeyi ve yazmayı hep sürdürdü. Kitapları: Doğu
Dramı (1966), Devlet ve Ben (1995), Faili Meçhul Bir
Cinayet (1994), Vatandaşlık Açısından Kürt Sorunu ve Bir Çözüm
Önerisi (1997), Demokrasi, Çokkültürlülük ve Bir Yargısal
Serüven (1999), Avrupa Birliği’nde Azınlıkların Korunması Sorunu
Türkiye ve Kürtler (2001), Sol Siyaset Sorunları Türkiye İşçi Partisi
ve Kürt Aydınlanması (2004), Millet, Milliyetçilik, Devlet ve
Anayasa Sorunları (2004), Türkiye’de Demokrasi ve İnsan Hakları
Sorunları (2004), Türkiye’nin Kürt Siyasetine Eleştirel
Yaklaşımlar (2004), Türkiye’nin Çağdaşlaşması ve Kürtler (2006),
Lice'den Paris'e Anılarım (2011).
